AYRILIK KAYGISI BOZUKLUĞU NEDİR ?
NEDEN AYRILIK KAYGISI YAŞARIZ ?
Çünkü Kaygı hayatta kalmamız için bizi güdüleyen bir tepkidir. Bebeklerde görülen ayrılık kaygısı da bunun gibi gelişim sürecinin bir parçasıdır. Bebeğin bakım veren kişi ile ilişkisinde ‘’Kaygılı bağlanma’’ eşliğinde seyreder. Lakin bu durum göz ardı edildiğinde çocukluk evresinde asosyalleşme ( bakım veren kişi gittiğinde kimseyle konuşmama veya konuşmak istememe, yalnız onunla dışarı çıkmak isteme vb.) öfke krizleri, kıskançlık görülebilir. Burada önemli olan bebeğin dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren onunla ilgilenen bakım verenin varlığını kaybetme korkusudur. Ayrıca Bebek 6 ile 8 aylıkken başlar, çocuk sosyalleştikçe azalarak bitmesini bekleriz.(3 yaş).Ancak 4 yaş ve üzerinde ebeveynden ayrılırken ‘’ Bir şey olacak endişesi, korkunun devam edip işlevselliği etkilemesi durumunda ‘’Ayrılık kaygısı bozukluğu’’ var diyebiliriz. Ayrıca Ayrılık kaygısı emme döneminin sonlarına doğru, oyun, okul çocukluğu döneminde fazlaca belirti verir. Aşırı emme, sürekli anneyle temas etmek isteme, uyku terörü belirtileri olmakla birlikte benzer şekilde ;
- 🍀Bakım verenden ayrılmada güçlük
- 🍀Uykuya dalma problemleri
- 🍀Ayrılık sırasında öfke patlamaları
- 🍀Fiziksel şikayetlerin artması
- 🍀Gece tek başına yatamama
- 🍀Arkadaş edinirken güçlük yaşama
- 🍀Hemen eve dönme isteği
- 🍀Kötü şeyler olacak endişesi görülür.
Sonuç olarak bu gibi durumlarla karşılaşırsanız ilk olarak destek almakta çekinmeyiniz.
Detaylı Bilgi İçin Lütfen İletişime Geçiniz
Öncelikle Ayrılık kaygısını azaltmak için;
- Çocuk ile oyun oynanmalıdır.
- Çocuğun kaygısı eleştirilmemeli,
- Bebeklik döneminden başlayarak sürekli onunla uyunmamalı.
- Çocuğun yanından ayrılmanız gereken durumlarda ona sebep sonuç ilişkisi içerisinde neden gittiğinizi anlatarak, net bir dönüş zamanı verilmeli.
- Vedalaşmayı kısa tutmalıyız.
- Ayrılık süresini kademeli olarak artırıp, söz verdiğimiz zaman içerisinde çocuğun yanında olmalıyız.
- Davranışlarımız sürekli ve tutarlı olmalıdır.
- AKB’de kullanılan ilk tedavi şekli Bilişsel Davranışçı Terapi’dir. Buna eşlik eden süreçte bakım veren kişinin davranışları da etkin rol oynar. Sonuç olarak bu ve benzeri durumlarda Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz !